Insignificant [Adjective] İngilizce örnek cümle

Insignificant sesli dinle

insignificant (adj)

değersiz, dikkate değmez

As a result, they may deem it insignificant and disregard the material inside the envelope.

Sonuç olarak, bunu önemsiz görebilir ve zarfın içindeki malzemeyi göz ardı edebilirler.

Bu kelimeler; önemsiz, kayda değmez şeyleri anlatırken kullanılabilir.

unimportant (adj) : önemsiz
insignificant (adj) : önemsiz
trivial (adj) : önemsiz
small (adj) : küçük
minor (adj) : küçük/önemsiz, minör
slight (adj) : hafif, incecik
minimal (adj) : asgari düzeyde
negligible (adj) : ihmal edilebilir
peripheral (adj) : önemsiz, çevresel

completely insignificant : tamamen önemsiz

relatively insignificant : nispeten önemsiz

seemingly insignificant : görünüşe göre önemsiz

utterly insignificant : tamamen önemsiz

deem sth insignificant : bir şeyi önemsiz bulmak