Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Minor ne demek?

Minor ne demek? Minor ne anlama gelir? Minor İngilizce örnek cümle. Minor eş anlamlıları.

    minor (n)

    reşit olmayan kimse

    ergin olmayan kimse, küçük kimse
    minor (adj)

    küçük/önemsiz

    Minor (adj) ingilizce örnek cümle

    Making minor changes is the best way to improve your life.

    Küçük değişiklikler yapmak hayatınızı iyileştirmenin en iyi yoludur.

    minör

    Minor (adj) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler; önemsiz, kayda değmez şeyleri anlatırken kullanılabilir.
    unimportant (adj) : önemsiz
    insignificant (adj) : önemsiz
    trivial (adj) : önemsiz
    small (adj) : küçük
    minor (adj) : küçük/önemsiz, minör
    slight (adj) : hafif, incecik
    minimal (adj) : asgari düzeyde
    negligible (adj) : ihmal edilebilir
    peripheral (adj) : önemsiz, çevresel


    Minor (adj) Collocations

    comparatively minor : nispeten küçük
    relatively minor : nispeten önemsiz/ küçük
    seemingly minor : görünüşte önemsiz
    extremely minor : oldukça önemsiz
    fairly minor : oldukça küçük
    42 Örnek daha
    minor accident : küçük kaza
    minor adjustment : küçük ayar
    minor alteration : küçük değişiklik
    minor catastrophe : küçük felaket
    minor change : küçük değişiklik
    minor complaint : küçük şikayet
    minor composer : önemsiz/reşit olmayan besteci
    minor correction : küçük düzeltme
    minor detail : küçük/önemsiz detay
    minor difference : küçük/önemsiz fark
    minor disagreement : küçük anlaşmazlık
    minor disappointment : küçük/önemsiz hayal kırıklığı
    minor discrepancy : küçük tutarsızlık
    minor distraction : küçük dikkat dağıtıcı
    minor disturbance : önemsiz/küçük rahatsızlık
    minor drawback : küçük dezavantaj
    minor earthquake : küçük deprem
    minor eruption : küçük/önemsiz patlama
    minor exception : küçük istisna
    minor explosion : küçük patlama
    minor heart attack : küçük kalp krizi
    minor illness : önemsiz hastalık
    minor importance : küçük önem
    minor improvement : küçük gelişme
    minor inconvenience : küçük rahatsızlık
    minor infection : önemsiz enfeksiyon
    minor injury : küçük sakatlanma
    minor irregularity : küçük düzensizlik
    minor issue : küçük sorun
    minor key : minör anahtarı
    minor mishap : küçük aksilik
    minor poet : küçük şair
    minor problem : küçük problem
    minor rebellion : küçük isyan
    minor revolution : küçük devrim
    minor role : küçük rol
    minor scale : küçük ölçekli
    minor shortcoming : küçük eksiklik
    minor side effect : küçük yan etki
    minor surgery : küçük ameliyat
    minor symptom : küçük semptom
    minor variation : küçük değişiklik
    Daha az gör