Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Jail ne demek?

Jail ne demek? Jail ne anlama gelir? Jail İngilizce örnek cümle. Jail eş anlamlıları.

    jail (v)

    hapse atmak

    hapsetmek, cezaevine koymak

    Jail (v) ingilizce örnek cümle

    The Soviet Union jailed an American pilot for espionage.

    Sovyetler Birliği casusluktan dolayı Amerikalı bir pilotu hapsetti.

    Jail (v) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler; hapsetmek, hapse atmak anlamında kullanılabilir.
    imprison (v) : hapsetmek
    jail (v) : hapse atmak
    detain (v) : alıkoymak, geciktirmek
    lock up (pv) : kilitlemek
    lock away (pv) : kilit altına almak
    intern (v) : gözaltına almak
    incarcerate (v) : hapsetmek, alıkoymak


    Jail (n) Collocations

    jail dissident : karşıt görüşlü kimseyi hapse atmak
    rot in jail : hapiste çürümek
    clap sb in jail : birini kodeste tıkmak
    jail (n)

    hapishane

    cezaevi, mahpushane, hapis, mahpus, kodes

    Jail (n) ingilizce örnek cümle

    The thief was sentenced to four years in jail.

    Hırsız dört yıl hapse mahkum edildi.

    Jail (n) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler; cezaevi, hapishane anlamında kullanılabilir.
    prison (n) : hapishane
    jail (n) : hapishane
    gaol (n) : mahpushane
    dungeon (n) : zindan
    penitentiary (n) : cezaevi
    jailhouse (n) : hapishane


    Jail (n) Collocations

    avoid jail : hapis yatmaktan kurtulmak
    escape jail : hapis yatmaktan kurtulmak
    high-security jail : yüksek güvenlikli hapishane
    maximum-security jail : yüksek güvenlikli hapishane
    overcrowded jail : aşırı kalabalık hapishane
    28 Örnek daha
    private jail : özel hapishane
    top-security jail : yüksek güvenlikli hapishane
    put sb in jail : birini hapse atmak
    escape from jail : hapisten kaçmak
    get out of jail : hapisten çıkmak
    go to jail : hapishaneye girmek
    keep sb in jail : birini hapiste tutmak
    keep sb out of jail : birini hapisten uzak tutmak
    send sb to jail : birini hapse göndermek
    jail time : hapis cezası
    city jail : şehir hapishanesi
    county jail : ilçe hapishanesi
    local jail : yerel hapishane
    throw sb into jail : birini hapse atmak
    be freed from jail : hapisten çıkmak
    be out of jail : hapisten çıkmak
    be released from jail : hapisten çıkmak
    jail sentence : hapis cezası
    jail term : hapis cezası
    jail cell : hapishane hücresi
    end up in jail : hapsi boylamak
    put sb into jail : birini hapse atmak
    be locked in jail : hapse tıkılmak
    deserve to go to jail : hapse girmeyi hak etmek
    spend the night in jail : geceyi nezarethanede geçirmek
    stay in jail : tutuklu kalmak
    bail out of jail : kefaretle hapishaneden çıkmak
    land sb in jail : birine hapsi boylatmak
    Daha az gör

    Jail (n) Preposition Kullanımları

    in jail : hapishanede
    at the jail : hapishanede, cezaevinde