Exhausted [Adjective] İngilizce örnek cümle

Exhausted sesli dinle

exhaust (v)

tüketmek, iflahını çıkarmak, bitkin düşürmek

bitirmek, kullanmak

Bu kelimeler, yormak anlamında kullanılabilir.

tire (v) : yormak
exhaust (v) : yormak, tüketmek
wear out (pv) : yormak, aşındırmak
tire out (pv) : yormak

exhaust remedy : çözümü tüketmek/bitirmek

exhaust supply : kaynağı tüketmek

exhaust completely : tamamen tüketmek

exhaust quickly : hızla tüketmek

exhaust utterly : tamamen yorulmak

exhausted (adj)

çok yorgun

After a day full of meetings, James felt exhausted.

Toplantılarla dolu bir günün ardından James kendini yorgun hissetti.

Bu kelimeler, yorgun anlamında kullanılabilir.

tired (adj) : yorgun, bıkmış
exhausted (adj) : bitkin
weary (adj) : yorgun
fatigued (adj) : bitkin
worn (adj) : yıpranmış, yorulmuş
worn out (adj) : yıpranmış, yorgun
pooped (adj) : takati kalmamış
drained (adj) : bitkin
shattered (adj) : perişan olmuş, çok yorgun, paramparça

absolutely exhausted : tamamen yorgun

completely exhausted : tamamen bitkin

thoroughly exhausted : tamamen tükenmiş

utterly exhausted : tamamen bitkin

emotionally exhausted : duygusal olarak bitkin

feel exhausted : çok yorgun hissetmek