Jeopardy [Noun] İngilizce örnek cümle

Jeopardy sesli dinle

jeopardy (n)

risk, riziko

The lives of thousands of birds are in jeopardy as a result of the oil spillage.

Petrol sızıntısı nedeniyle binlerce kuşun hayatı tehlikede.

His reckless behavior put the safety of others in jeopardy.

Pervasız davranışı, başkalarının güvenliğini tehlikeye attı.

Bu kelimeler; tehlike, risk anlamında kullanılabilir.

danger (n) : tehlike
risk (n) : risk
hazard (n) : tehlike
jeopardy (n) : tehlike
peril (n) : büyük tehlike

put in jeopardy : tehlikeye atmak

place in jeopardy : tehlikeye atmak

put into jeopardy : tehlikeye atmak

place into jeopardy : tehlikeye atmak

double jeopardy : aynı suç için ikinciye yargılanma