Last [Verb] İngilizce örnek cümle

last (adv)

son olarak

son kez, son, sonuncu

last (adj)

geçen

önceki

Last (adj) ingilizce örnek cümle

We went to a movie with friends last night.

Dün gece arkadaşlarla bir filme gittik.

We don't have any dessert tonight, since I ate the ice cream last night.

Bu gece tatlımız yok, çünkü dün geceki dondurmayı yedim.

son

sonuncu, en son

Last (adj) ingilizce örnek cümle

He is always the last one to arrive at the meetings.

Toplantılara her zaman en son o gelir.

Last (adj) Eş anlamlıları

Bu kelimeler; son, nihai, en son anlamında kullanılabilir.

last (adj) : geçen, son
final (adj) : son
eventual (adj) : nihai
ultimate (adj) : nihai
closing (adj) : son

Bu kelimeler; geçmiş, geçen, geride kalan, önceki anlamında kullanılabilir.

last (adj) : geçen, son
past (adj, n) : geçmiş
previous (adj) : önceki
preceding (adj) : önceki

last autumn : Geçen sonbaharda

last century : geçen yüzyıl

last chance : son şans

last check : son kontrol

last decade : geçen on yıl

21 Örnek daha

last effort : son çaba/hamle

last election : son seçim

last episode : son bölüm

last generation : eski nesil

last leg : son etap

last month : geçen ay

last name : soy isim

last night : dün gece

last phase : son evre

last quarter : son çeyrek

last summer : geçen yaz

last thing : son şey

last time : geçen sefer, son kez

last week : geçen hafta

last weekend : geçen hafta sonu

last wilderness : son vahşi yaşam

last year : geçen yıl

the week before last : geçen hafta değil ondan önceki hafta

the month before last : geçen ay değil ondan önceki ay

the year before last : geçen sene değil ondan önceki sene

the night before last : geçen gece değil ondan önceki gece

Daha az gör

at long last : en sonunda

last (v)

sürmek

devam etmek, idare etmek, dayanmak

Last (v) ingilizce örnek cümle

A session usually lasts about an hour.

Bir oturum genellikle yaklaşık bir saat sürer.

Migraines are known for their severe pain and can last for days or weeks.

Migrenler şiddetli ağrılarıyla bilinir ve günler veya haftalarca sürebilir.

The famine in the region lasted ten years.

Bölgedeki kıtlık on yıl sürdü.

After the fire, the smell of smoke in the air lasted for days.

Yangının ardından havadaki duman kokusu günlerce sürdü.

dayanmak

idare etmek, götürmek

Last (v) ingilizce örnek cümle

The battery will usually last about 10 days.

Pil genellikle yaklaşık 10 gün dayanır.

beauty may last : güzellik sürebilir

bulb may last : ampul dayanabilir

career may last : kariyer sürebilir

ceasefire may last : ateşkes devam edebilir

effect may last : etki devam edebilir

17 Örnek daha

kiss may last : öpücük devam edebilir

marriage may last : evlilik devam edebilir

period may last : dönem devam edebilir

relationship may last : ilişki devam edebilir

session may last : oturum devam edebilir

siege may last : Kuşatma sürebilir

stock may last : stok var olabilir

storm may last : fırtına devam edebilir

strike may last : grev devam edebilir

supply may last : kaynak olabilir

truce may last : ateşkes devam edebilir

war may last : Savaş devam edebilir

last lifetime : ömür boyu sürmek

last forever : sonsuza kadar sürmek

last indefinitely : süresiz olarak sürmek

last long : uzun sürmek

last rarely : son nadiren

Daha az gör

last into : ...-e sürmek

last through : ... aracılığıyla sürmek

last until : ... kadar sürmek

last for : …süre sürmek

Last ne demek?

Last ne demek? Last ne anlama gelir? Last İngilizce örnek cümle. Last eş anlamlıları.

Last sesli dinle

son olarak

geçen

Last (adj) ingilizce örnek cümle

son

Last (adj) ingilizce örnek cümle

Last (adj) Eş anlamlıları

Last (v) Collocations

Last (v) Preposition Kullanımları

sürmek

Last (v) ingilizce örnek cümle

dayanmak

Last (v) ingilizce örnek cümle

Last (v) Collocations

Last (v) Preposition Kullanımları

Last ile Bağlantılı Kelimeler