Nasty [Adjective] İngilizce örnek cümle

Nasty sesli dinle

nasty (adj)

iğrenç, pis, fena

You should go to the doctor, that wound looks nasty.

Doktora gitmelisin, o yara fena görünüyor.

terbiyesiz, edepsiz

Bu kelimeler; sizi rahatsız hissettiren, size sıkıntı yaratan şeyleri anlatırken kullanılabilir.

bad (adj) : kötü
nasty (adj) : nahoş, kaba
unpleasant (adj) : nahoş
grim (adj) : dehşet verici, iç karartıcı
lousy (adj) : kötü
wretched (adj) : perişan, Allah'ın belası, rahatsız
ghastly (adj) : dehşet verici

particularly nasty : özellikle kötü

thoroughly nasty : fazlasıyla kötü

extremely nasty : son derece tehlikeli

nasty accident : hoş olmayan kaza

nasty burn : kötü yanık

nasty jolt : nahoş sarsıntı

nasty surprise : kötü sürpriz