Outline [Noun] İngilizce örnek cümle

Outline sesli dinle

outline (v)

taslağını çizmek, özetlemek

Bu kelimeler, yazılı bir eseri önemli olmayan detaylarını çıkararak daha kısa hale getirmek anlamında kullanılabilir.

summarize (v) : özetlemek
shorten (v) : kısaltmak
abridge (v) : (yazılı eseri) kısaltmak
outline (v) : ana hatlarıyla belirtmek
condense (v) : kısaltmak, yoğunlaş(tır)mak

article may outline : makale özetleyebilir

document may outline : belge özetleyebilir

paper may outline : makale özetleyebilir

report may outline : rapor özetleyebilir

outline background : alt yapının / geçmişin ana hatlarını açıklamak

outline a plan : plan yapmak

outline situation : durumu ana hatlarıyla anlatmak

outline view : görüşün ana hatlarını açıklamak

outline previously : önceden anahatlarını belirlemek

outline roughly : kabaca taslağını çizmek

outline (n)

Bu kelimeler, yazılı bir eseri önemli olmayan detaylarını çıkararak daha kısa hale getirme anlamında kullanılabilir.

summary (n) : özet
abstract (n) : özet, soyut yapıt
outline (n) : ana hat
abridgement (n) : kısaltma (yazılı eser)
digest (n) : derleme
résumé (n) : öz geçmiş

give outline : genel bilgi vermek

brief outline : kısa taslak

broad outline : kapsamlı taslak

general outline : genel hat

make out outline : anahatları görmek

around the outline : ana hat etrafında

in outline : ana hatta

round the outline : ana hat etrafında

outline for : ... için ana hat

outline of : ... ana hattı