Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Rule ne demek?

Rule ne demek? Rule ne anlama gelir? Rule İngilizce örnek cümle. Rule eş anlamlıları.

    rule (v)

    yönetmek

    hüküm sürmek, idare etmek

    hüküm vermek

    karar kılmak, karara varmak, karar vermek

    Rule (n) Collocations

    chaos may rule : kaos egemen olabilir
    court may rule : mahkeme hüküm verebilir
    dynasty may rule : hanedan hüküm sürebilir
    enquiry may rule : soruşturma hüküm verebilir
    judge may rule : hakim yönetebilir
    19 Örnek daha
    king may rule : kral yönetebilir
    lord may rule : Lord yönetebilir
    magistrate may rule : hakim yönetebilir
    monarch may rule : hükümdar hakim olabilir
    panel may rule : heyet karar verebilir
    queen may rule : kraliçe hakim olabilir
    regime may rule : rejim egemen olabilir
    tribunal may rule : mahkeme hükme bağlayabilir
    tyrant may rule : zorba yönetebilir
    rule a country : ülkeyi yönetmek
    rule earth : dünyayı yönetmek
    rule kingdom : krallığı yönetmek
    rule a territory : bir bölgeyi yönetmek
    rule world : dünyayı yönetmek
    rule completely : tamamen yönetmek
    rule effectively : kural çıkarmak
    rule entirely : tamamen yönetmek
    rule previously : önceden yönetmek
    rule sth illegal : yasa dışı yönetmek
    Daha az gör
    rule (n)

    kural

    kaide, talimat, esas

    Rule (n) ingilizce örnek cümle

    It's necessary for all members to follow these rules.

    Tüm üyelerin bu kurallara uyması gerekir.

    If you keep breaking the club rules, you'll get thrown out.

    Kulüp kurallarını çiğnemeye devam ederseniz, atılırsınız.

    yönetim

    idare, egemenlik

    Rule (n) ingilizce örnek cümle

    Under fascist rule, the emphasis is on the group – the nation – with few individual rights.

    Faşist bir yönetimde, vurgu, çok az bireysel haklara sahip olan grup yani ulus üzerindedir.

    Rule (n) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler; bir şeyin nasıl, neden gerçekleştiğini anlatan şeyleri kullanılabilir.
    theory (n) : kuram
    law (n) : kanun, hukuk
    rule (n) : kural, yönetim
    theorem (n) : teorem
    principle (n) : ilke


    Rule (n) Collocations

    rule may allow : kural izin verebilir
    rule may apply : kural geçerli olabilir
    rule may change : kural değişebilir
    rule may dictate : kural kabul ettirebilir
    rule may forbid : kural yasak olabilir
    60 Örnek daha
    rule may govern : kural yönetebilir
    rule may limit : kural sınırlayabilir
    rule may operate : kural işleyebilir
    rule may permit : kural izin verebilir
    rule may prevent : kural önleyebilir
    rule may prohibit : kural yasaklayabilir
    rule may provide : kural sağlayabilir
    rule may require : kural gerektirebilir
    rule may restrict : kural sınırlayabilir
    rule may say : kural söyleyebilir
    rule may state : kural ifade edebilir
    rule may stipulate : kural şart koşabilir
    accept rule : kuralı kabul etmek
    adopt rule : kuralı benimsemek
    apply rule : kuralı uygulamak
    bend rule : kuralı esnetmek/çiğnemek
    break a rule : kuralı çiğnemek
    change rule : kuralı değiştirmek
    create rule : kural koymak
    develop rule : kural geliştirmek/koymak
    disregard rule : kuralı/yasayı umursamamak/göz ardı etmek
    enforce rule : kuralı uygulamak
    establish rule : kural belirlemek
    explain rule : kuralı açıklamak
    follow a rule : kurala uymak
    have rule : hakim olmak; kurala sahip olmak
    impose rule : kural koymak/uygulamak
    learn rule : kuralı öğrenmek
    make rule : kural koymak, kurallaştırmak
    obey a rule : kurala uymak
    observe a rule : kurala uymak
    violate a rule : kural çiğnemek
    first rule : ilk kural
    absolute rule : mutlak kural
    arbitrary rule : keyfi kural
    colonial rule : sömürge kuralı
    constitutional rule : anayasal kural
    direct rule : doğrudan yönetim
    grammatical rule : dil bilgisi kuralı
    home rule : özerk yönetim
    legal rule : hukuki kuralı
    military rule : askeri yönetim
    proposed rule : önerilen kural
    rigid rule : katı kural
    social rule : toplumsal kural
    strict rule : katı kural
    unwritten rule : yazılı olmayan kural
    written rule : yazılı kural
    formal rule : resmi kural
    general rule : genel kural
    existing rule : mevcut kural
    basic rule : temel kural
    abide by rule : kurala riayet etmek
    adhere to a rule : bir kurala bağlı kalmak
    lay down a rule : kural koymak
    ground rules : temel kurallar
    abide by traffic rules : trafik krallarına riayet etmek
    traffic rules : trafik kuralları
    obey traffic rules : trafik kurallarına uymak
    Turkish rule : Türk yönetimi
    Daha az gör

    Rule (n) Preposition Kullanımları

    rule for : ... için kural
    rule of : ...nın kuralı
    rule on : ... hakkında kural
    under rule : egemenliği altında
    within the rules : kurallar dahilinde
    3 Örnek daha
    against the rules : kurallara aykırı
    rule concerning : ... ile ilgili kural
    rule regarding : ... ile ilgili kural
    Daha az gör