Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Healthy ne demek?

Healthy ne demek? Healthy ne anlama gelir? Healthy İngilizce örnek cümle. Healthy eş anlamlıları.

    healthy (adj)

    sağlıklı

    güçlü kuvvetli, sıhhatli

    Healthy (adj) ingilizce örnek cümle

    A healthy diet is the best remedy for obesity.

    Sağlıklı bir diyet, obezite için en iyi çözümdür.

    Walking is the best way to stay healthy.

    Yürümek sağlıklı kalmanın en iyi yoludur.

    Chocolate can be healthy in small amounts.

    Çikolata küçük miktarlarda sağlıklı olabilir.

    Healthy (adj) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, sağlıklı besinleri anlatmak için kullanılabilir.
    healthy (adj) : sağlıklı
    nutritional (adj) : besleyici
    nutritious (adj) : besleyici
    nourishing (adj) : besin değeri yüksek
    good (adj) : iyi

    Bu kelimeler; sağlığı yerinde, hasta değil anlamında kullanılabilir.
    healthy (adj) : sağlıklı
    well (adj) : sağlıklı
    fine (adj) : iyi, ince
    great (adj) : büyük, mükemmel
    good (adj) : iyi
    fit (adj) : zinde, uygun, çekici


    Healthy (adj) Collocations

    apparently healthy : görünüşe göre sağlıklı
    completely healthy : tamamen sağlıklı
    mentally healthy : zihinsel olarak sağlıklı
    perfectly healthy : mükemmel derecede sağlıklı
    relatively healthy : nispeten sağlıklı
    48 Örnek daha
    extremely healthy : son derece sağlıklı
    generally healthy : genellikle sağlıklı
    healthy alternative : sağlıklı alternatif
    healthy attitude : sağlıklı tutum
    healthy baby : sağlıklı bebek
    healthy bacteria : sağlıklı bakteriler
    healthy balance : sağlıklı denge
    healthy balance sheet : güçlü bilanço
    healthy bone : sağlıklı kemik
    healthy breakfast : sağlıklı kahvaltı
    healthy cell : sağlıklı hücre
    healthy development : sağlıklı gelişim
    healthy diet : sağlıklı beslenme
    healthy distrust : büyük güvensizlik
    healthy environment : sağlıklı çevre
    healthy fat : sağlıklı yağ
    healthy food : sağlıklı yiyecek
    healthy future : sağlıklı gelecek
    healthy gut : sağlıklı bağırsak
    healthy habit : sağlıklı alışkanlık
    healthy infant : sağlıklı bebek
    healthy life : sağlıklı yaşam
    healthy lifestyle : sağlıklı yaşam tarzı
    healthy liver : sağlıklı karaciğer
    healthy lung : sağlıklı akciğer
    healthy people : sağlıklı insanlar
    healthy pregnancy : sağlıklı hamilelik
    healthy profit : sağlam kar
    healthy relationship : sağlıklı ilişki
    healthy respect : büyük saygı
    healthy skin : sağlıklı cilt
    healthy tissue : sağlıklı doku
    healthy volunteer : sağlıklı gönüllü
    healthy weight : sağlıklı kilo
    be healthy : sağlıklı olmak
    be born healthy : sağlıklı doğmak
    become healthy : sağlıklı olmak
    feel healthy : sağlıklı hissetmek
    keep healthy : sağlıklı tutmak
    keep sb healthy : birini sağlıklı tutmak
    look healthy : sağlıklı görünmek
    make sb healthy : birini sağlıklı yapmak
    remain healthy : sağlıklı kalmak
    seem healthy : sağlıklı görünmek
    stay healthy : sağlıklı kalmak
    healthy sum : önemli miktar
    healthy eating : sağlıklı beslenme
    keep sth healthy : bir şeyi sağlıklı tutmak
    Daha az gör