Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Result ne demek?

Result ne demek? Result ne anlama gelir? Result İngilizce örnek cümle. Result eş anlamlıları.

    result (v)

    ortaya çıkmak

    ...den kaynaklanmak, ...nın sonucu olmak

    Result (n) Collocations

    consequence may result : sonuç çıkabilir
    damage may result : hasar ile sonuçlanabilir
    error may result : hata ile sonuçlanabilir
    illness may result : hastalık ortaya çıkabilir
    misunderstanding may result : yanlış anlaşılma olabilir
    3 Örnek daha
    result finally : nihayet sonuççıkarmak
    result inevitably : kaçınılmaz olarak sonuçlanmak
    result ultimately : nihayetinde sonuçlanmak
    Daha az gör

    Result (n) Preposition Kullanımları

    result in : ...ile sonuçlanmak
    result from : …dan kaynaklanmak
    result (n)

    sonuç

    netice

    Result (n) ingilizce örnek cümle

    Fatigue is the natural result of overwork.

    Yorgunluk fazla çalışmanın doğal sonucudur.

    All of the scientists were excited with the result of the experiment.

    Tüm bilim insanları deneyin sonucuyla heyecanlandılar.

    Back pains can be the result of bad posture.

    Sırt ağrıları kötü duruşun bir sonucu olabilir.

    All this damage is the result of the storm.

    Bütün bu hasar fırtınanın sonucudur.

    Result (n) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, sonuç anlamında kullanılabilir.
    result (n) : sonuç
    consequence (n) : sonuç
    outcome (n) : sonuç
    fruit (n) : meyve, sonuç
    effect (n) : etki
    conclusion (n) : sonuç


    Result (n) Collocations

    result may confirm : sonuç doğrulanabilir
    result may demonstrate : sonuç gösterebilir
    result may highlight : sonuç vurgulanabilir
    result may illustrate : sonuç gösterebilir
    result may imply : sonuç içerebilir
    63 Örnek daha
    result may indicate : sonuç açıklayabilir
    result may provide : sonuç sağlayabilir
    result may reflect : sonuç yansıtabilir
    result may reveal : sonuç ortaya çıkarabilir
    result may show : sonuç gösterebilir
    result may suggest : sonuç gösterebilir
    result may support : sonuç destekleyebilir
    achieve result : sonuca ulaşmak
    affect result : sonucu etkilemek
    announce result : sonucu duyurmak/açıklamak
    await result : sonuç beklemek
    bias result : sonucu etki altında bırakmak
    confirm result : sonucu doğrulamak
    evaluate result : sonucu değerlendirmek
    get result : sonuç almak
    give result : sonuç vermek
    influence result : sonucu etkilemek
    observe result : sonucu gözlemlemek
    obstruct result : sonucu engellemek
    obtain result : sonuç elde etmek
    produce result : sonuç vermek
    provide result : sonuç vermek
    report result : sonucu bildirmek
    verify result : sonucu doğrulamak
    yield result : sonuç vermek
    abnormal result : anormal sonuç
    acceptable result : kabul edilebilir sonuç
    accurate result : doğru/kesin sonuç
    amazing result : muhteşem sonuç
    beneficial result : faydalı sonuç
    catastrophic result : yıkıcı sonuç
    conclusive result : kesin sonuç
    concrete result : kesin sonuç
    conflicting result : çelişkili sonuç
    contradictory result : çelişkili sonuç
    desired result : istenen sonuç
    direct result : doğrudan sonuç
    disastrous result : feci sonuç
    inaccurate result : yanlış sonuç
    inconclusive result : kesin olmayan sonuç
    inevitable result : kaçınılmaz sonuç
    initial result : ilk sonuç
    misleading result : yanıltıcı sonuç
    negative result : olumsuz sonuç
    positive result : olumlu sonuç
    preliminary result : ön sonuç
    promising result : umut verici sonuç
    reliable result : güvenilir sonuç
    satisfactory result : tatmin edici sonuç
    spectacular result : muhteşem sonuç
    surprising result : şaşırtıcı sonuç
    unfortunate result : talihsiz sonuç
    final result : son sonuç
    expected result : beklenen sonuç
    electoral result : seçim sonucu
    favourable result : olumlu sonuç/etki
    experimental results : deneysel sonuçlar
    consistent result : tutarlı sonuç
    quantitative result : nicel sonuç
    similar result : benzer sonuç
    come up with result : sonuçla gelmek
    election result : seçim sonucu
    end result : sonuçta olan şey
    Daha az gör

    Result (n) Preposition Kullanımları

    with a/the result : ... sonuç ile
    result of : ...nın sonucu
    as a result of : ...nın sonucu olarak
    as a result : sonuç olarak