Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Go ne demek?

Go ne demek? Go ne anlama gelir? Go İngilizce örnek cümle. Go eş anlamlıları.

    go (v)

    gitmek

    Go (v) ingilizce örnek cümle

    The students went to the baseball game along with their teacher.

    Öğrenciler öğretmenleriyle birlikte beyzbol maçına gittiler.

    hale gelmek

    dönüşmek

    Go (v) ingilizce örnek cümle

    He went crazy and tried to kill his wife.

    Çıldırdı ve karısını öldürmeye çalıştı.

    Go (v) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, bir yere gitmek anlamında kullanılabilir.
    go (v) : gitmek, hale gelmek
    travel (v) : seyahat etmek, yol almak
    drive (v) : (araba) sürmek, harekete geçirmek
    ride (v) : binmek
    run (v) : koşmak, yönetmek, akmak, sefer yapmak, çalıştırmak

    Bu kelimeler, bir durumdan, halden başka bir duruma, hale dönüşmek anlamında kullanılabilir.
    become (v) : olmak
    get (v) : elde etmek, ulaşmak, olmak, anlamak
    turn (v) : dönmek, dönüşmek
    grow (v) : büyümek
    go (v) : gitmek, hale gelmek


    Go (n) Collocations

    argument may go : tartışma gelişebilir
    ball may go : topu gidebilir
    bell may go : zil çalabilir
    boat may go : tekne gidebilir
    bulb may go : ampul gidebilir/sönebilir
    104 Örnek daha
    bullet may go : mermi gidebilir
    bus may go : otobüs gidebilir
    buzzer may go : zil sesi gidebilir
    cable may go : kablo uzanabilir
    confidence may go : güven kaybolabilir
    day may go : gün geçebilir
    elastic may go : elastikiyet gidebilir
    eye may go : göz hareket edebilir
    ferry may go : feribot gidebilir
    fire alarm may go : yangın alarmı çalabilir
    funding may go : fonlama gidebilir
    hand may go : el gidebilir
    hearing may go : işitme gidebilir
    joy may go : sevinç gidebilir
    lane may go : şerit gidebilir
    machine may go : makine gidebilir
    mail may go : posta gidebilir
    momentum may go : hareket gücü bitebilir
    money may go : para gidebilir
    nerve may go : sinir uzanabilir
    pain may go : ağrı azalabilir
    path may go : yol gidebilir
    phone may go : telefon gidebilir
    refrain may go : nakarat devam edebilir
    rehearsal may go : prova gidebilir
    road may go : yol gidebilir
    route may go : güzergah gidebilir
    ship may go : gemi gidebilir
    shiver may go : ürperti (başkasına) geçebilir
    sight may go : görme (yeteneği) azalabilir
    siren may go : siren çalabilir
    slogan may go : slogan söylenebilir
    song may go : şarkı devam edebilir
    spring may go : yay gidebilir
    street may go : sokak gidebilir
    stress may go : stres gidebilir
    time may go : zaman gidebilir
    trail may go : iz gidebilir
    train may go : tren gidebilir
    watch may go : saat çalışmaya devam edebilir
    whistle may go : düdük çalabilir
    wire may go : teller gidebilir
    work may go : iş gidebilir
    go fishing : balığa çıkmak
    go hunting : avlanmaya gitmek
    go route : rotaya gitmek
    go shopping : alışverişe çıkmak
    go skating : paten kaymaya gitmek
    go skiing : kayağa gitmek
    go way : yol katetmek
    go quickly : hızlıca gitmek
    go smoothly : sorunsuz gitmek
    go well : iyi gitmek
    go bad : bozulmak, çürümek
    go bald : kelleşmek | kel kalmak
    go bankrupt : iflas etmek
    go blind : kör olmak
    go broke : parasız kalmak
    go cold : soğumak
    go crazy : çıldırmak
    go curly : kıvırcıklaşmak | kıvrılmak
    go deaf : sağır olmak
    go deep : derine gitmek
    go grey : saçı beyazlamak, ak düşmek
    go hungry : aç kalmak
    go insane : delirmek
    go mad : delirmek
    go missing : kayıp olmak
    go numb : uyuşmak
    go professional : profesyonel olmak
    go rigid : sertleşmek
    go solid : katılaşmak, katıya dönmek
    go stale : bayatlamak
    go weak : güçten düşmek
    go wild : yabanlaşmak, çılgınlaşmak, kontrolden çıkmak
    go wrong : ters gitmek / yolunda gitmemek
    go free : serbest bırakılmak
    go extinct : nesli tükenmek
    go into effect : yürürlüğe girmek
    go to war : savaşa girmek
    go yellow : sararmak
    go on display : sergilenmek
    go aboard : (tren, uçak, gemi vs) binmek
    go abroad : yurt dışına çıkmak
    go to academy : akademiye gitmek
    go to jail : hapishaneye girmek
    go jogging : yürüyüşe çıkmak
    go to the john : helaya gitmek
    go to rescue : kurtarmaya gitmek, yardımına koşmak
    go beyond a joke : şaka sınırlarını aşmak
    go badly : kötü gitmek
    ball may go into net : top ağlaraa girebilir
    go to surgery : muayenehaneye gitmek
    go to bank : bankaya gitmek
    go to bar : bara gitmek
    go unnoticed : gözden kaçmak
    go on the market : piyasaya çıkmak
    go astray : yoldan sapmak / sürüden ayrılmak
    go like clockwork : tıkırında gitmek
    go home : eve gitmek
    go into vegetative state : bitkisel hayata girmek
    go bathing : yüzmeye gitmek
    go berserk : öfkeden deliye dönmek
    go for a run : koşuya çıkmak
    Daha az gör

    Go (n) Preposition Kullanımları

    go with : ...ile gitmek
    go to : ...ya gitmek
    go (n)

    gidiş